Karadenizliler karalahana çorbasına sahip çıktı

Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin müracaatı üzerine Ağustos 2023’te Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaretli ürün olarak tescillenen karalahana çorbası, yöre mutfağının vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alıyor.

Doğu Karadeniz Kalkınma İdaresi Başkanlığınca hayata geçirilen “Karadeniz Kültür Envanteri” projesinde de yer alan karalahana çorbası, bölgedeki bazı illerde “pancar çorbası” olarak adlandırılıyor.

Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize başta olmak üzere Karadeniz’de yılın dört mevsimi tüketilen çorba, ana ürün karalahana olmak üzere mısır unu, iç yağı, yarma, barbunya, haşlanmış tane mısır ve kırmızı biber katılarak pişiriliyor.

Karalahana çorbası, içine katılan malzemeler iller arasında farklılık gösterse de genellikle yanına yakışan mısır ekmeği ile sıcak servis ediliyor.

“KARALAHANA ÇORBASI RESTORANLARIN ANA MENÜLERİNDE HEP VAR”

Ordu Zuver Kaya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yiyecek İçecek Hizmetleri Öğretmeni Ünal Baz, AA muhabirine, dünyanın en kötü yemekleri listesinde Karadeniz’in sevilen yemeği lahana çorbasının ilk 10’a girmesinin üzücü olduğunu söyledi.

Sonucu asla kabul etmediklerini ifade eden Baz, “Bu sıralamada yöremize özgü karalahana çorbası en kötü yemek olarak 7. sırada seçilmiş. Gastronomide en iyi yemek ya da en kötü yemek diye bir kavram yoktur. Özel yemek ya da en özel yemek vardır.” dedi.

Baz, sıralamayı yapan kuruluşun okurlara dayandırarak değil, dünya çapında akademisyenler ya da gastronomi uzmanlarının değerlendirmeleri sonucunda listeyi hazırlaması gerektiğinin altını çizdi.

Ordu’da, “pancar çorbası” olarak bilinen karalahana çorbasının ana malzemesinin karalahana olduğunu belirten Baz, yemeğin mısır unu ile hazırlandığını anlattı.

Bazı illerde çorbanın pirinçle hazırlandığını dile getiren Baz, çorbanın yörede sıkça tüketildiğini, oldukça da sevildiğini ifade etti.

Baz, karalahana çorbasının coğrafi işaretli ürün olarak tescillendiğini anımsatarak, yemeğin özellikle kış aylarında sofraların vazgeçilmezi olduğunu vurguladı.

Karalahananın, pazarda en çok satışı yapılan ürünlerden olduğuna dikkati çeken Baz, özellikle gurbetten gelenlerin karalahanaya, çorbasına rağbet gösterdiğini belirtti.

Aşçı Hasan Aktaş ise karalahana çorbasının restoranların ana menülerinde yer aldığına değinerek, “Pancar çorbasına müşteriler çok ilgi gösteriyor. Yemek öncesi önce bu çorbayı tüketiyor. Günde ortalama 250 kase çorba satışı yapıyoruz. Bu da çorbanın ne kadar sevildiğini gösteriyor.” diye konuştu.

Çorbanın zengin bir içerikle hazırlandığını ifade eden Aktaş, bu yönüyle de karalahana çorbasının ilgi gördüğünü belirtti.

Aktaş, Karadeniz’in sevilen yemeği lahana çorbasının böyle bir listede yer almasının son derece üzücü olduğunu dile getirerek, “Gelsinler buraya, pancar çorbasını bir de bizde yesinler. Onlara bu lezzeti tattıralım.” diye konuştu.

“LOKANTAMIZDA EN ÇOK SATTIĞIMIZ ÇEŞİT KARALAHANA ÇORBASIDIR”

Giresun merkezde 30 yıldır lokanta işleten Mehmet Yavuz, çocuk yaşlardan beridir karalahana çorbasının kendisi için vazgeçilmez bir yemek olduğunu söyledi.

Çorbanın kötü yemekler arasına alınmasının aşçılara hakaret olduğunu dile getiren Yavuz, “Lokantamızda en çok sattığımız çeşit karalahana çorbasıdır. Karalahana çorbası hele ki mısır ekmeğinin yanında bambaşka bir ürünümüz, vazgeçilmez bir ürünümüz.” dedi.

Yavuz, gencinden yaşlısına her kesimin çorbayı tükettiğini anlatarak, “Her gün bu çorba lokantamızda mevcut. Bittiğinde, ‘geç mi kaldık?’ diyen müşterilerimiz var.” ifadelerini kullandı.

Şehir dışından gelenlerin de karalahana çorbasını beğenerek tükettiğini aktaran Yavuz, “Özellikle gurbetçiler yöresel yemekleri soruyor. Öncelikle tavsiye ettiğimiz karalahana çorbası, tattıklarında da beğendiklerini ifade edip, nasıl yapıldığını soruyor. Ben de nasıl yapıldığını yazdığım kağıdı masalara koydum.” diye konuştu.

Yavuz’un birlikte çalıştığı eşi Arzu Yavuz ise “Bir gün karalahana çorbasını yapmasak, ‘Neden bugün yok?’ diye çok tepkiler de alıyorum.” dedi.

Karalahana çorbasının sofraların vazgeçilmez yemeklerinden olduğunu vurgulayan Yavuz, şöyle devam etti:

“Karalahana yalnızca suda kaynayan bir yemek değil. İçerisinde mısır unu, yarma ve kuru fasulye var. Bütün malzemeleri karıştırdığımızda vitaminli bir besin olur. Bunu kötü bir yemek olarak asla kabul etmiyoruz. Karalahana yemeden sofradan kalkılmaz, bunun yazı, kışı yoktur, her mevsim tüketilir.”

“MİHENK TAŞLARINDAN BİRİSİ”

Rize’de yöresel yemekler yapan lokantanın işletmecesi Ahmet Oflu, karalahana çorbasının dünyanın en kötü yemekleri arasında yer aldığına ilişkin haberin kendilerini son derece rahatsız ettiğini söyledi.

Oflu, “Karalahana çorbasının en kötü yemek olmasına kim karar verdi?” sorusunu yönelterek, şunları kaydetti:

“Bu açıklama bize dokundu. Bu kültürel bir dokumuzdur. Yöresel kültürümüzün mihenk taşlarından birisi de yöresel yemeklerdir. Bunu nerede yedi? Yanlış yerlerde yemiş olabilir. Önüne her gelen yöresel yemek yapıyor. Biz de endişe duymaktayız. Başka yerlerde yöresel yemek yiyenler bizim buraya geldiklerin de ‘keşke daha önce burada yeseydik, burada daha güzelmiş, başka yerde yedik beğenmedik’ diye de sözler duyuyoruz.”

Ahmet Oflu, 23 yıldır yöresel yemek yaptıklarını anlatarak, “İnşallah bu işi tatlıya bağlarız. Karalahana yemeğinin itibarını kurtarırız. Lahana yöremizde yetişen bir ürün. Lahanaya olan olumsuz bütün yorumlar bizim bütün yöresel yemeklerimize zarar verir.” diye konuştu.

“ÇOK AYRI BİR LEZZETİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”

Trabzon’da ev yemeklerinin yapıldığı restoranın işletmecisi Nur Kadıoğlu Muhcu, karalahana çorbasının talep dolayısıyla her gün menüde yer aldığını söyledi.

Çorbanın lezzetini karalahanadan aldığını belirten Muhcu, “Mısır yarmalısı olan da var, kabaklı olan da var. Biz restoranda yarmalı olanı tercih ediyoruz. Restoranımızın vazgeçilmez lezzetlerimizden biri.” dedi.

Muhcu, çıkan haberlerin aksine karalahana çorbasının beğeniyle tüketildiğine işaret ederek, “Yiyen herkes de lezzetinden memnun kalıyor. Çok ayrı bir lezzeti olduğunu düşünüyoruz. Bizce Karadeniz’in olmazsa olmazı.” değerlendirmesinde bulundu.

Müşterilerden Derya Kadıoğlu da karalahana çorbasını sürekli tükettiğini ifade ederek, “Çok güzel bir lezzeti var. Kış ayları için vazgeçilmez, içinizi ısıtacak bir yemek. Herkese tavsiye ediyorum. Her mevsim yapılıyor ancak yazın lahana çok güzel olmadığı için kışın daha çok tercih ediliyor. Kışın kar soğuğunda lahana daha bir lezzetli oluyor. O nedenle kışın daha çok tercih ediliyor, lezzetini de oradan alıyor.” diye konuştu.

Aynı işletmede 16 yıldır aşçılık yapan Melahat Tiryaki ise yerli ve yabancı turistlerin yöresel lezzetlerden karalahana çorbasını severek tükettiklerini anlattı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir