Bakan Yumaklı, yaptığı yazılı açıklamada, 21 Kasım Dünya Balıkçılık Günü’nü kutlayarak, hafta sonunda yurdu etkisi altına alan fırtına ve sağanaktan etkilenen balıkçılara ‘geçmiş olsun’ dileklerini iletti. Sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde denizlerdeki sucul varlıkları korurken balıkçılık sektörünü de desteklemeye devam edeceklerini belirten Yumaklı, bu çerçevede, son 20 yılda balıkçılara 17,86 milyar lira ÖTV indirimli yakıt desteği, 12,63 milyar lira yetiştiricilik desteği, 341,89 milyon lira küçük ölçekli balıkçılık desteği verdiklerine dikkati çekti. Bakan Yumaklı, bu kapsamda toplam 30,832 milyar lira ödeme yapıldığını vurguladı.
Bakan Yumaklı, Türkiye’nin 2022 yılında su ürünleri ihracatının 1,7 milyar dolara ulaştığına işaret ederek, 2023 yılı sonunda 2 milyar dolara yaklaşmasını beklediklerini dile getirdi. Türk balıkçıların sahip oldukları kapasitenin değerlendirilmesine yönelik imzalanan anlaşmalarla Atlantik’ten Hint Okyanusu’na kadar uluslararası sularda avcılık yapıldığını belirten Yumaklı, “Balıkçılarımız, ülke sularında avlanan balık miktarının en az 3 katı olan yaklaşık 1 milyon ton balığı, uluslararası sularda, okyanuslarda avlamaktadır” değerlendirmesini yaptı.
‘DENİZ EKOSİSTEMİNİN TAMAMINI KORUMALIYIZ’
Balıkçılık ve su ürünleri sektörünün sorunları için Meclis’te komisyon kurulmasının önemli olduğun altını çizen Yumaklı, komisyonun hazırlayacağı raporun yol gösterici olacağını dile getirdi. Bakan Yumaklı, doğal kaynakların sonsuz olmadığını vurgulayarak, “Dünyadaki oksijen üretiminin yüzde 50-80’i denizlerdeki planktonlar ve diğer bitkiler tarafından üretilmektedir. Dolayısıyla sadece balıkları değil, deniz çayırlarını, algler ve deniz ekosisteminin tamamını korumalıyız. Bu çerçevede kontrol ve denetim botlarımızla deniz ve iç sularımızı koruyor, araştırma gemilerimizle inceliyoruz. Su kaynaklarımızın korunması için Bakanlığımızca balık üretilmesine de ayrı bir önem veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Güneydoğu Anadolu’da şabut balığı, Akdeniz’de orfoz, lahoz ve mercan, Ege’de çipura ve levrek, Karadeniz’de kalkan, mersin ve doğal alabalık başta olmak üzere 15 ayrı türden balığı su kaynaklarına bıraktıklarını vurgulayan Yumaklı, “2022 yılı sonunda her bir vatandaşımız için birer adet olmak üzere yaklaşık 84 milyon yavru balığı su kaynaklarına bırakmıştık. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında da balıklandırma miktarını 100 milyona çıkardık” bilgisini verdi.
BALIK ÜRETİMİ
Bakanlıktan verilen bilgiye göre ise; geçen yıl su ürünleri ve balıkçılık üretimi 849 bin 808 ton olarak hesaplanırken, Türkiye’de denizlerinde avlanan su ürünlerinde ağırlıklı olarak hamsi, palamut, sardalya, çaça, istavrit, lüfer, mavi yüzgeçli orkinos ve beyaz kum midyesi dikkati çekiyor. İç sularda ise ağırlıklı olarak inci kefali, sazan, gümüş havuz balığı ve gümüş balığı avcılığı yapılırken, yetiştiricilikte de en çok çipura, levrek, alabalık ve Türk somonu üretiliyor.
DENETİMLER SÜRÜYOR
Su ürünleri stoklarının korunması ve sürdürülebilirlik için bazı bölgelerde toplamda 87 koruma alanı oluşturulurken, av aracına, üreme zamanlarına göre de yasak ve sınırlamalar bulunuyor. Ayrıca ticari avcılığı yapılan türlerle ilgili de asgari boy uzunluğu sınırlaması getirildi. Sürdürülebilir su ürünleri avcılığının sağlanabilmesi, nesli tehlikede olan türlerle endemik türlerin korunması ve yasa dışı avcılık faaliyetleri ile mücadele için etkin denetim mekanizması yürütülüyor. Bu kapsamda bakanlık ekiplerince denizlerde, karaya çıkış noktalarında, nakil yollarında, balık hallerinde, işleme tesislerinde, toplu tüketim yerlerinde ve perakende satış yerlerinde denetimler aralıksız sürüyor. (DHA)